MODA

AVANGARD ve MODAYA ETKİSİ

Avangard Ne Demektir ?

Türk Dil Kurumu Sözlüğünün tanımına göre; Avangard, ‘öncü’ demektir.

Orijinali avantgarde olan ve dilimize avangart şeklinde geçen bu sözcük Fransızca askeri bir terim olarak öncü birlik demektir.

Bu terimi sanat alanında kullanan ilk kişi Saint-Simon‘dur. 1830’ larda, sanatçı kisvesiyle Saint-Simon, diğer seçkinleri oluşturan bilim adamları ve sanayicilere şöyle seslenir: “Sizlerin avangardı biz sanatçılarız … en etkilisi ve hızlısı sanatın gücüdür: insanlar arasında yeni fikirler yaymak istediğimizde, onları biz tuale veya mermere nakşederiz … Toplum üzerinde yapıcı bir iktidara sahip olmak, gerçek bir rahiplik görevi yürütmek, ve sağlam adımlarla zihnin bütün melekelerinin önüne düşmek: İşte sanatın muhteşem kaderi”

SAİNT SİMON

Saint Simon, sanatçıları yeni topluma önderlik edecek öncüler, avangardlar ilan eder. Simon’a göre, sanayileşmeyle birlikte gelişen teknolojik atılımlar insanlığın Aydınlanma’dan itibaren takip ettiği akılcılığın ve ilerlemenin meyveleridir. Burjuvazi bu meyvelerin değerini bilebilecek donanımdan ve geniş bakıştan yoksundur. İnsanlığın bu kutsal gelişmeleri dar kafalı sınıfın eline bırakılamaz. Bundan dolayı toplumun sanatçılar ve bilim insanları tarafından yönetildiği yeni toplumsal ilişkiler tasarlanır. ( KAYNAKÇA için tıklayın. )

Simon da sanatçılara avangard misyonu vererek, sanatçıların modernizmin bilinmeyen topraklarını keşfe çıkmasını, insanlığın ufuk çizgisini genişletmesini, bilinmeyeni zengin hayal gücüyle göğüslemesini istemektedir. Kuşkusuz sanatçılar bilinmeyeni keşfederken, yabancı topraklara inançlarını yaymak için yolculuk eden keşişler gibi sunulur. ( KAYNAKÇA için tıklayın. )

Avangardın etkilendiği pekçok sanat dalı vardır. Picasso’ nun Avignon’ lu Kızlar Tablosu Avangard sanata örnek verilecek en önemli eserlerden birisidir.

Avignonlu Kızlar

Dogville, birçok ülkenin ortak yapımcı olarak imza attığı, Lars von Trier’nin yazıp yönettiği 2003 tarihli avangard dram filmi sinema da verilebilecek örneklerden.

DOGVİLLE

Moda Açısından Avangard

Normal olanı parçalara bölen ya da tümden reddeden yaratıcılık deneyi. Avangard, lider uçta olma ya da  öncü olma anlamına gelir ve zamanın en gelişmiş, ilerici ve deneysel moda akımları için kullanılır. Endüstriyi durgunluktan korur. Podyumlarda sergilenen avangard moda, perakende dükkanlarında satılma şansı olan daha giyilebilir kıyafetler yaratmak için genellikle yumuşatılır.( KAYNAK: Görsel Moda Sözlüğü/ Gavin Ambrose & Paul Harris )

Giyim anlamında avangard terimi çoğunlukla belirli giyim eşyalarına bağlanan alışılmış anlamların değişmesini ( bir faaliyetle ilişkili kostüm çeşidinin diğer bir faaliyet için, çok daha farklı bir amaçla kullanımı gibi ) ya da diğer eşya çeşitleriyle ilişkili anlamların bu eşyaları resmi giysi olarak kullanmaya uygun biçimde yeniden tanımlamak için değiştirilmesini ( reçel kavanoz kapaklarının kolye, tuvalat sifonlarının zincirlerinin kemer olarak kullanılması gibi ) içerir. ( KAYNAK: Moda ve Gündemleri/ Diana Crane )

… Avangard kabul edilen sanat eserleri bazen egemen kültürün yananlamaları için kritik ya da onlardan farklı siyasal ve toplumsal yananlamlar taşır. Benzer biçimde, avangard giysilerin tasarımcıları da haute couture’ ün mükemmel işçiliğini açıkça reddeden giysiler önererek, lüks modanın saklı anlamlarını ortaya çıkarmaya ve yorumlamaya çalışmışlardır. ( KAYNAK: Moda ve Gündemleri/ Diana Crane )

Rei Kawakubo

1980’ ler ve 1990’ larda, Paris moda dünyasında rekabet düzeyinin bir hayli yükselmesiyle, birkaç yabancı tasarımcı pazara girmek ve Paris’ te tanınmak için avangard stratejiler kullanmışlardır. 1980’ lerin başlarında Japonya’ da yaşayan ama koleksiyonlarını Paris’ te sergileyen Japon tasarımcı Rei Kawakubo, böyle bir yaklaşım benimseyerek bir hayli ilgi görmüştür. ( KAYNAK: Moda ve Gündemleri/ Diana Crane )

REİ KAWAKUBO

Paris’ te ilkkez 1981 yılında toplum önüne çıkan Rei Kawakubo ve Yohji Yamamoto’ nun Comme des Garçons için hazırladıkları 1982 koleksiyonu moda dünyasında şok ve şaşkınlık yarattı. Her iki tasarımcıda geleneksel tanıma meydan okuyan kıyafetler sunuyordu. Modeller podyuma saçlarında paçavralarla ve makyajsız çıkıyor, alt dudakları morarmış gibi duruyordu. Elbisler yırtık ve saçak saçaktı; vücudun biçimiyle hiç ilgisi yoktu; algılanması zordu. ( KAYNAK: …izmler MODAYI ANLAMAK / MAIRI MACKENZIE)

1984’ te GQ dergisi bu estetik anlayışı şöyle tanımlıyordu: ‘ Japon modası çok farklı. Bunlar hiçbir moda standardına uymayan giysiler. Biçimi yok etmek istiyorlar. Büyük beden bir silüetle vücut üzerinden sarkıyorlar. Renkler nerdeyse tümüyle monokram ya da siyah. ( KAYNAK: …izmler MODAYI ANLAMAK / MAIRI MACKENZIE)

Rei Kawakubo özellikle haute couture geleneğinin yarattığı değerlerin antitezini ifade eden giysiler üretmiştir. İşçiliğin mükemmelliği couture giysilerin temel niteliğidir. Dikimin kusursuz, kesimin mükemmel olması beklenir. Kawakubo her yanı deliklerle dolu kazaklar ve etek uçları kıvrılmış sökök elbiseler tasarlamıştır. Giysilerin hazırlandığı makineler kasten bu biçimde kullanılmış ve böylece hatalı giysiler üretilmiştir. Batı modasının haute couture tarafından örneklenen ikincil temel niteliği simetridir. Kawakubo üç kollu elbiseler ve bir tarafı diğerinden uzun ceketler üretmiştir. ( KAYNAK: Moda ve Gündemleri/ Diana Crane )

YOHJI YAMAMOTO DEFİLESİ

doymoda

2015 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden mezun oldum. Hizmet sektöründe çalışıyorum. Temmuz 2020′ de bu blogu kurdum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu